Gazeteci Nevşin Mengü’nün YouTube kanalına konuk olan Özel, özetle şunları dedi:
Birincisi şöyle bir şey var: Ben bu kadar büyük bir özgüvensizlik görmedim. Bunu daha çok bizim cepheden insanlar söylüyor. Bana hakaret ediyorlar. Ben sanki Tayyip Erdoğan partlamasa, parlayamayacak bir siyasetçiyim veya kendimi ifade edemeyecek birisiyim. Bu görüşme, normalleşme sürecini ben başlattım. Bir sürü sonuç alacağım ama sonuç alınmazsa inatla sürdürecek halim yok. Ama sonuçta benim bir planımın, oyunumun, hedefimin olmadığını; başkasının oyununun parçası olduğumuzu düşünüyorlar. Zaten böyleysek biz bitmişiz ya! Muhalefette kimin parlayıp parlamayacağına Tayyip bey karar veriyorsa biz bitmişiz. ‘CHP’nin adayı, kim kazanacaksa o olur’ O özgüvensizliğin yarattığı travmayı anlıyorum ama 47 yıl sonra partisini birinci parti yapmış -bunu da “Tek başıma yapmadım” diyen- bu başarıyı MYK’sıyla, doğru adaylarıyla, bilimsel yöntem kullanmasıyla; “Konjonktür de müsaitti” diyen, kendisine mal etmeyen ama bütün herkesin hakkını veren, 47 yıl sonra genel başkan olmuş birisi var. Ben parti birinci parti olduğunda iki yaşındaydım. Bugünden aday tartışmak kadar partiye ve muhalefete zarar verecek bir şey yok. Denendi, görüldü. Geçen sefer de bu arkadaşlar sürekli aday tartışıyorlardı. En sonunda, bütün hataların sonunda mutlaka kazanmamız gereken bir seçimi el birliğiyle kaybettik. Ne kendi adaylığımı dayatırım, ne şimdiden aday tartışmasına girerim. Kendi adaylığını dayatmak demek, daha doğru başka adaylar varken kendisinin adaylığını dayatmak ve seçimi riske atmak demek. Ben böyle bir hata yapmam. Herkesin içi rahat olsun. CHP‘nin adayı, kim kazanacaksa o olur. ‘Kurultayda söz verdim bir günde 22 oda boşalttırdım’ (Taha Hüseyin Karagöz eleştirileri) Ben geçmişte bana sahip çıkanları unutup, bize kötülük verenlere ödül veriyorsam doğru. Ama davetiye vermek için gitmiş, 1200 kişinin arasında sıraya girmiş, süresi gelince belki de 1,5 saat gecikmeli girmiş… “Ee biz görüşemiyoruz.” Kim istemiş de görüşememişiz? Ben bu duyguyu çok doğru biliyorum çünkü ben de bunu çok yaşadım. Günü gelip sahip çıkanları unutup yolda bulduklarıyla değişenler oluyor mu oluyor. O da çok kırıyor. Ben de geçmişte kırıldım. Ben bunu kimseye yaşatmam. Şöyle oluyor bazen: Görünüşte partide ikinci adamsın ama fikrimi siyasete dönüştürmekte 22’nci adam olamıyordum bazen. Bakıyordum dışardan seçilmemiş, atanmış, ne idüğü belirsiz birisi geliyor partinin siyasetinde etkili oluyor. (Danışmanlar) Çok kızıyordum onlara. Kurultayda söz verdim bir günde 22 tane oda boşalttırdım. 70 danışman 22 oda. Şimdi seçilmeyip de danışman atadığım kimse yok.