NOKTA.
ERDEM NOYAN
Özgür Özel hala neden İyi Parti’nin peşinde anlamak mümkün değil. İyi Parti ki yüzde 4-5 bantlarına
düşmüş, o oyu ile sana hiç ihtiyaç duymadan, “ne olursa olsun biz öz başımıza gireceğiz seçimlere”
diyor. O halde Sayın Özel, sana ne oluyor, neden hala iyi partinin peşine takılıyorsun? Asırlık CHP’nin
lideri olarak. Onun yerine İyi Parti’nin tabanına oynamalısın. Bu apaçık ortadayken…
Sen ki, her ortamda, bu Atatürk’ün partisi, bu parti Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi diye
övünüyorsun. O halde hala neden oyu 4-5’le re kadar gerilemiş bir partinin peşindesin? O seni
istemiyor kardeşim. Peki sen neden hala, ‘’ siyasette hiçbir ihtimal sınırlanamaz ‘’ diyorsun .
Sevgili okuyucular, gelin bu durumu hep beraber bir tahlil edelim. İyi Parti Genel başkanı Meral
Akşener aylardır mealen ne diyor? “Biz kendi boyumuzun ölçüsünü öğreneceğiz, bu nedenle
seçimlere öz başımızla gireceğiz” diyor.
Peki o halde neye güveniyor Akşener ve neden böyle konuşuyor, bir parti aldığı yanlış kararlar
sonucunda oyunu 17’ler den 4-5‘le re kadar düşmüşken, bu cesareti nereden alıyor bayan lider
acaba? Üstelik partisi kan kaybetmeye devam ederken, gün geçmiyor ki binlerce partili ile üst düzey
parti yöneticileri istifa etmesin… Nereden geliyor Akşener’in bu cesareti?
Hiç düşünmeden söyleyeyim, o hala Türkiye’yi 90’ların Türkiye’si zannediyor. Seçmen, bir liderin, bir
partinin peşine takılırsa ne olursa olsun ondan asla vaz geçmez zannediyor. Haklıdır bu tabloları
2000’lerin öncesinde Demirel, Özal örneklerinde gördük. Ne olursa olsun, ülke sıkıntılar içinde de olsa
yine de peşindeki oylar hala liderlerinin peşinde koşardı. İşte Akşener burada yanılmaktadır.
Ancak şimdi öylemi? Artık seçmen bilinçli. Neyi, nasılı sorgular hale gelmiş. Ancak Tayyip Erdoğan’ın
arkasında ki radikal oylar hariç. O halde Akşener neye güveniyor hala? Kendisinin kadın bir lider
olarak, kadınlara mı, yoksa merkezde bir parti kurma hayali ve böylece Erdoğan’ı devirme planına mı
güveniyor? şayet böyleyse çok yanılır, çok bekler sayın Akşener.
Partisinin arkasında ki kitleler, bugüne kadar İyi Parti’yi ve başında ki lideri Meral Akşener’i defalarca
denemiş ve arkasında durmuştur, ancak 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde ki tutum ve davranışları
nedeniyle arkasında dimdik duran o seçmenleri bir bölümün artık diz bağları çözülmüş ve ayakta
duramamaktadır.
Aldığı “öz başımıza” kararı ile Akşener’in, temenni etmem ama önemli analistlerin ifadesi ile
önümüzde ki yerel seçimlerden sonra liderliği tartışılır hale gelecektir. Tabi bunu kimse temenni
etmemelidir. Çünkü Demokrasilerde sayıları azda olsa Türk siyasetinin içinden bir kadın lider çıkmıştır
ve tekdir.
Gelelim CHP’nin çiçeği burnunda ki lideri Özgür Özel’e, peki yukarıda sıraladığımız İyi Parti’nin içinde
bulunduğu duruma ve başındaki lideri Meral Akşener’in “biz öz başımıza gireceğiz” ısrarına rağmen
neden hala onun peşinde koşmaya devam ediyor?
Bence, Meral Akşener’in peşine takılıp bu kadar vakit kaybetmek yerine, önce dağınık durumunda ki
partinin toparlanmasına vakit ayırsa. Bir Almanya, bir Kıbrıs deyip dışarlarda dolaşmak yerine
koltuğunda oturmayı deneyip, partiyi toparlayıp yerel seçimlere dalsa emin olun çok daha yararlı olur.
Bakın sizlere Ankara kulislerinde konuşulanları aktarayım. Özgür Özel yaklaşık 6 ay oldu
Kılıçdaroğlu’nu devirip partinin başına geçeli. Peki ne oldu bugüne kadar, parti içindeki küskünlerimi
barıştırdı mı? onları bir araya getirdi mi hayır. Gerçekten de öyle, partide 3 klik oluşmuş durumda
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Özgür Özel yanlıları diye.
Parti bu tablo içinde seçimlere gidiyor. Biz hatırlıyoruz 14-28 Mayıs seçimlerine de bu tablo içinde gitti
CHP. Yeni siyasi kulislere göre bir kesim CHP’liler Kılıçdaroğlu’na karşı oldukları için CHP’ye ve liderine
oy vermediler, aksine liderinin aleyhine çalıştılar. Bunlar ortadayken hala Özgür Özel neden İyi
Parti’nin peşine takılmayı sürdürüyor.
Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’da mutlaka CHP’nin üzerinden elini
çekmeli ve eş başkanlar söylentilerine son verdirmelidir. Özgür Özel’i serbest bırakmalı ve o da
özgürce kararlar almalıdır.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler artık çantada keklik değildir. Gerçi Ankara ve İstanbul
garanti gibi görülse de daha AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet sokaklara
dökülmemiştir. Ancak ondan sonra AK’mı karamı görülecektir.
Bu nedenle Özgür Özel yurt içi, yurt dışı gezilerini bir kenara bırakıp, kapısına kadar dayanan yerel
seçimleri düşünmeli ve planlar yapmalıdır. Tabi öncelikle kendisini istemeyen İyi Partinin peşini
bırakarak özüne dönüp gücünü test etmelidir ve başkanlarının yanına desteğe koşmalıdır.
Sevgili okuyucular bazen dost acı söyler ama emin olun ki eninde sonunda o dostların söyledikleri
doğru çıkar. Bizden söylemesi.