ERDEM NOYAN. TBMM
Öcalan, DEM heyetinin görüşmesi birçok soruyu beraberinde getirdi. Öncelikle, Kamuoyu Öcalan’dan
ve ilk ağızdan bir açıklama bekliyordu. Bu gerçekleşmedi. Ortaya çıkan ortak hazırlanmış bir metindir.
Öncelikle bu açıklama Bahçelinin kürsülerden seslendirdiği hiçbir talebe cevap olmadı. Bahçeli
öncelerde ne istiyordu, terörist başının gelip TBMM’ de af dilemesini ve kandilin silahları gömmesini
açıklamasını istiyordu.
Bu olmadı, sonra Bahçeli fikir değiştirdi ve bu kez olduğu yerden açıklama ile Kandil’in silahlarını
bırakarak dağılması şeklinde açıklama yapmasını istedi. Şimdi bakıyoruz İmralı görüşmesinde böyle bir
açıklama yok.
Yapılan ortak açıklamada, konunun TBMM’ de çözülmesi gerektiği yolunda öneriler var. Bu esasen
bütün Siyasi Partilerinin bugüne kadar ortak talebiydi zaten. Peki İmralı görüşmesi ne getirdi.
Bence yeni ve çözüm sayılabilecek hiçbir şey getirmedi. Ortak temenniler, ortak dilekler. Esasen bu
güne kadar her kafadan buna benzer talepler zaten geliyordu. Peki neydi o talepler. Bahçeli dahil
bütün partilerin, sorunun TBMM çatısı altında çözülmesi fikri idi.
Aylardır kamuoyunu meşgul eden ve merakla beklenen, DEM Parti temsilcileri ile Terörist başının 2,5
saatlik görüşmesinde ortaya sadece 7 maddelik temenni çıktı. Kısaca açıklarsak,
Metinde ne deniyor, Öcalan çağrı yapmaya hazır deniyor. Peki neyi bekliyorsun, yap o zaman o
çağrıyı, Bahçeli istemedi mi? zaman geçirmeden gel çağrı yap demedi mi. Dedi o halde neden çağrı
yapmıyorsun. Madem gücün var, gel yap o çağrıyı. Koskoca bir Devletle pazarlığımı bekliyorsun?
Hiçbir gerekçeye sığınmadan gelip kandile seslenmeli ve o canilerin silah bırakmasını sağlamalısın,
tabi eğer hala onların üzerinde o gücün varsa. Hodri meydan. Bunun başka bir yolu da yoktur.
DEM’ liler de bunu böyle bilmeli, şayet Kandil üzerinde bir gücü varsa, önce Öcalan’dan bu çağrıyı
yaptırmaları gerekir. Bakalım o zaman göreceğiz Öcalan’ı, bu konu Anya mı, Konya mı. Kandil üzerin
de önce gücünü ispat etmeli, sonra anlaşma yolu aranmalıdır.
Hem, yıllardır Türkiye’nin başına bela olmuş bu teröristler yüzünden ülkemiz sayısız şehit vermiş ve
hem de milyarlarca liraya mal olmuştur bu çatışmalar. Bu nedenle iyice düşünülmeli bu işi bir Terörist
başının açıklamasına ve inisiyatifine bırakılmamalıdır.
İş çok daha büyük boyutta ve çok fazla taraflarının olduğu bir sorundur. Kaş yapalım derken göz
kesinlikle çıkartılmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız zekidir bu işi iki üç çapulcunun özrüne
bırakmayacak kadar duyarlıdır.
Bu sorun paydaşlarla çözülmeye çalışılırken, muhalefet Partileri’ de dışarda bırakılmamalıdır Kesinlikle
TBMM ve Meclis’ de Grubu bulunan partilerde bu işin içine sokulmalıdır.
Hükümet uzun yıllardır süren bu PKK belasını kalıcı olarak çözmek istiyorsa kesinlikle sadece Cumhur
ittifakını değil, ülkemizin bütün ilgili paydaşları da bu işe ortak edilmeli ve kurtuluş savaşında olduğu
gibi, genel bir ittifak ile ve kalıcı olarak bu sorunu çözmelidir.