NOKTA.
ERDEM NOYAN
Bu nasıl siyaset,35 yıla yaklaşan meslek hayatımda ilk kez böyle bir tabloyla karşılaşıyorum, ülke hayat
pahalılığı altında inim inim inlerken, iktidarı isteyen ana muhalefet partisinin uğraştığı işlere bakın, bir
koltuk kavgasıdır gidiyor, oğlum diye sarıldıkları siyasetçiler babasına karşı isyan bayrağını açmış,
yıllarca sağ koltuğunu teslim ettiği ve halen yanında taşıdığı siyasi arkadaşı liderinin hoşgörüsüne
sığınarak, kurultay kurultay dolaşıp patronunun politikalarını yerden yere vurmaya çalışan bir
siyasetçi.
Siz değil miydiniz 14 Mayıs’a kadar en yakınında bulunan, siz değil miydiniz onun her konuşmasında
elleriniz patlarcasına alkışlayan siyasetçiler, şimdi ne oldu da bir saniye içinde lideriniz kötü oldu da
karşısında saf tuttunuz, bunda sizlerin hiç kabahati yok mu.?
Yıllarca yanında taşıdığı ve son grup toplantısında veda konuşması yaparken, hemen karşısın da göz
yaşları döken ve halen liderinin yanından ayrılmayan, grup başkanlığına bile sımsıkı sarılmış bir
siyasetçi çıkmış liderini alaşağı etmek için uğraşıyor. Sizde hiç mi vefa duygusu yok.?
Şimdi soruyorum size? bu mu siyaset yapma biçimi? Bu mu liderine bağlılık, sizde yok mu hiç vefa
duygusu.? 14 Mayıs akşamına kadar liderini omuzlarında taşıyan siyasetçiler nerede, nerede seçim
meydanlarında elleri patlayıncaya kadar liderini alkışlayan ağır toplar.
Seçim bitti, bütün suçu günahı liderine atan o partili ağır toplar nerede, birdenbire suçu tek kişinin
sırtına atıp kaçmak, yakışır mı sosyal demokratlığınıza, ne çabuk saf değiştirdiniz de hep bir ağızdan
liderinize karşı düşman kesildiniz. Ben tarafsız bir gazeteci olarak soruyorum ve burada asla liderinizi
savunmak için söylemiyorum, tabi esas suç liderinizde yakınındakileri iyi tanıyamamakta, onları
yıllarca sırtında taşımakta.
Liderinizde bir suç varsa, sizde yüz misli suç var. Bir partiyi, üstelik sosyal demokrat bir partiyi tek kişi
yönetmez, bu nedenle ortada bir suç varsa esas suçlu, yanındaki kadrolara güvenen liderde değil, onu
yanlış yönlendiren, sağ koltuğuna oturttuğu ve güvendiği kişilerdedir.
Nerede seçimden önce etrafını saran, 5 yıllık, 6 yıllık ve yedi yıllık o ağır toplar, yıllarca sırtında taşıyan
ancak kadro dışında bırakınca mı kötü oldu patronunuz. Esas siz onu yanılttınız yıllarca, listeler
yaparken yanlış isimler vererek onu suistimal ettiniz, seçimler de kariyer sahibi isimleri liste dışında
tutarak listeler yaptırdınız ve liderinize onaylattınız. Esas suçlu sizlersiniz. Ülke kan ağlarken sizin
uğraştığınız işlere bakın.
Oğlum diye sarıldığı ve yıllarca sağ koltuğuna oturttuğu, vefalı dost zannederek yıllarca güven duyup
sırtında taşıdığı eski ağır toplar nerede.? Şimdimi kötü oldu Kemal Kılıçdaroğlu. Evet Kılıçdaroğlu’nda
da büyük kabahat var, hemen sağında oturttuğu ve makam sahibi yaptığı, oğlum, kardeşim dediği
insanları hiç tanımamış.
Sevgili okuyucular bir gazeteci olarak benim esas üzerinde durmak istediğim konu bu değil, ülke bu
kadar ağır ekonomik sorunlar altında inlerken, o vefasız yol arkadaşlarının barındığı ana muhalefet
partisinin, ekonomik sıkıntılar altında inim inim inleyen vatandaşların sorunlarıyla ilgilenmeleri yerine
koltuk kavgalarına tutuşmalarıdır.
Yaşlı annelerimizin pazarlardaki feryatlarını, emeklilerin park köşelerinde açlıktan fenalaşıp
ölmelerini, öğrencilerin okuyamama korkularını, deprem bölgelerindeki acıklı durumları, petrol
fiyatlarındaki acımasız artışları, hastane kapılarında aylarca bekleyen ağır hastaları, 10 liraya çıkan
ekmek fiyatlarını, bitmek, tükenmek bilmeyen konut fiyatlarının artışı ve konut sorunları ile boğuşan
halkın bu sorunlarını bir kenara bırakıp, sırf siyasi ikbal ve koltuk kavgalarına tutuşan bir ana
muhalefet partisinin içine düştüğü duruma bir bakın, benim isyanım buna.
Şimdi soruyorum size? koltuk kavgasının sırası mı? 6 ay sonra yerel seçimler var, bırakın koltuk
kavgasını da sarılın şu ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara, çıkın meydanlara ana muhalefet
görevini yapın, yapın da yanlış bir politika varsa hükümeti uyarın.
Bu bir genel seçim değil yerel seçim, ismi üstünde yerel idareciler seçilecek, bugün bir Kemal
Kılıçdaroğlu nu seçmeyeceksiniz o iş bitti, şimdi yapacağınız İl ve İlçelerde gerçekten sevilen, liyakat
sahibi isimleri hiçbir etki altında kalmadan belirlemeniz. Çünkü bu seçimde seçmenler ne partiye ve
nede liderine bakarak oy verecekler. Burada bakılacak tek kriter belediye başkanlığına aday gösterilen
kişi ve onun memleketine vereceği hizmettir. Esas olanda oy, bu kişiye verilecektir.
Şimdi, iş işden geçmeden uyarıda bulunmak istiyorum, gene atı alan Üsküdar’ı geçmeden, ki duyuyor
uz, AK Parti sokak sokak, cadde cadde dolaşmaya ve halkın kapısını çalmaya başlamış bile. Sizde bir
süreliğine bırakın meydan meydan, kurultay kurultay dolaşarak partinize ve liderinize zarar verecek
konuşmalar yapmayı, eleştirileri, en azından kurultayınıza kadar birlik ve beraberlik görüntüsünü
verin ve halkın bu sorunları ile ilgilenin, yoksa seçmeninizden çok fena tokat yiyeceksiniz, size gönül
vermiş partililerinizden. Bizden söylemesi.
