SİYASET
Giriş Tarihi : 11-10-2024 19:49

Fatma Yüksel"Biorezonans,tedavide çok güzel sonuçlar alıyoruz"

Holistik tıp uzmanı Fatma Yüksel "Biorezonans, vücudun elektromanyetik dalga frekanslarını kullanarak sağlık sorunlarını teşhis ve tedavi etmeyi amaçlayan tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir"

Fatma Yüksel

Biorezonans Terapisi
Holistik tıp uzmanı Fatma Yüksel ;  İnsan vucudunun enerji   dengesini ölçerek hastalığın kaynağını bulmayı hedefliyouz bu konuda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz"dedi

Holistik tıp uzmanı Fatma Yüksel"

Modern tıp dünyasında hekimler, yapılan tedavilerle, hastalıkların
tedavilerinde istedikleri sonucu alamamaları sonucunda, yeni tamamlayıcı
tıp yöntemleri geliştirmeye başladılar. Biorezonans da, bu yöntemlerden
biridir. Biorezonans, vücudun elektromanyetik dalga frekanslarını
kullanarak sağlık sorunlarını teşhis ve tedavi etmeyi amaçlayan
tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Vücudun enerji dengesini ölçerek
hastalıkların kaynağını bulmayı hedefler. 
Biorezonans, 40 yılı aşkın bir süre önce Dr. Franz Morell ve
Elektronik Mühendis Eric Rasche tarafından keşfedilmiştir. Morell ve
Rasche vücudun kendi frekanslarını kaydedebilen, analiz edebilen ve
bozulmuş alanları, düzenlenmiş frekansları insan vücuduna geri vererek
düzeltebilen bir cihaz geliştirdiler. Daha sonra Almanya’da Reinhold Voll
tarafından geliştirilmiş ve genişletilmiştir. Özellikle Almanya’da
Biorezonans Metodu olarak adlandırılan bu yöntem, bilimsel çalışmalarla
da desteklenmiş ve yıllar içinde tüm dünyada yaygın hale gelmiştir.
Biorezonans, kuantum fiziği (Kuantum Fiziği: Maddenin atomaltı
seviyelerdeki enerji ile etkileşimini inceleyen modern fiziğin önemli bir
dalıdır. Kuantum fiziğine göre “Evrende var olan her şey enerjidir ve
her enerjinin kendine ait bir frekansı vardır”) felsefesi ile çalışan bir
enerji dengeleme yöntemidir. Biorezonans terapisinde maddelerin,
organların ve hücrelerin enerjileri kullanılır. İlaç ve kimyasal maddeler
kullanılmadığı için de yan etkisi yoktur. Biorezonans terapisi de, diğer
bütüncül tıp yöntemleri gibi kişiye ve yapıldığı alana özeldir.
Biorezonans terapisi, kişinin biyo-elektriksel frekansındaki denge
bozukluğunu tespit etme prensibine dayanır. Aynı zamanda uyumsuz
enerji paternlerini düzeltmeyi ve organizmanın kendi kendini
iyileştirmesini amaçlar. İşlem, insan bedeni ve organlarının ürettiği
elektromanyetik alanlar üzerinden gerçekleşir. Tedavi yöntemi, hastalığın
erken evresinde dahi fark edilmesine imkan tanır. Kişiye özgü terapilerle
farklı sağlık sorunlarına doğal ve bütüncül bir yaklaşım sunar.
Biorezonans terapileri günümüzde, vücudu sağlıklı bir dengeye geri
döndürmek, allerjileri-besin intoleransını tedavi etmek, ağır metalleri

atmak, bağışıklık sistemini düzenlemek, ağrıların giderilmesi ve psikolojik
sorunlar başta olmak üzere çeşitli rahatsızlıklarda destek amacı ile
kullanılmaktadır. Ayrıca kilo verme-zayıflama, alkol, sigara ve gıda
bağımlılıklarında da kullanılmaktadır. En çok kullanıldığı alanlar:
 Tüm alerjiler (Gıda, toz, vb.)
 Stres, kaygı bozuklukları, anksiyete
 Cilt hastalıkları (Egzama, sivilce, sedef, vitiligo, saç
dökülmeleri, seboreik dermatit)
 Migren, baş ve eklem ağrıları,
 Nörolojik sorunlar
 Bağırsak problemleri
Biorezonans terapisi nasıl uygulanır
Hastaların cildine yerleştirilen özel elektrotlar vasıtasıyla kişinin
enerji alanı detaylı bir şekilde incelenir. Bu inceleme sırasında sağlık
durumunu olumsuz etkileyebilecek dengesiz enerji frekansları tespit
edilir. İşlem sonrası cihaz tarafından ayarlanan ve vücut için uyumlu hale
getirilen frekanslar hastaya geri iletilir. Bu prosedür enerji akışındaki
bozukluğun düzeltilmesine ve vücudun doğal haline geri dönmesine
yardımcı olur. 
Terapinin süresi ve sıklığı, kişinin sağlık durumuna, tedaviye olan
yanıtına ve iyileşme hızına bağlı olarak farklılık gösterir. Burada temel
hedef, vücudun iyileştirme gücünü en üst düzeye çıkarmak ve sağlık
sorunlarına karşı vücudu güçlendirmektir.
Biorezonans terapisi, tüm canlı organizmaların elektromanyetik
dalgalar yaydığı teorisine dayanmaktadır. Bu titreşimlerin sıklığı ve şiddeti
her organ için farklıdır. Sağlıklı organların ve patolojisi olan organların
elektromanyetik titreşimleri de farklılık gösterir. Bu titreşimler özel
cihazlar tarafından kolaylıkla tespit edilip kayıt altına alınmaktadır.
Biorezonans terapisinin temeli, bu elektromanyetik dalgaları yayma
yeteneğidir. Sağlıklı organlar, eşit ve yumuşak titreşimler yayma
yeteneğine sahiptir. Sağlıklı bir bedenin doğasında bulunan titreşimler
birbiriyle uyum içindedir.
Sağlıksız organlar ise, düzensiz şekilli elektromanyetik dalgalar
yayar. İnsan vücudunda bir patoloji ortaya çıktığı anda, etkilenen organın
yaydığı titreşimler değişir, patolojik dalgalanmalar, insan organlarının

uyumlu etkileşimine uyumsuzluk katar. Vücudun kendisi patolojik
dalgalanmalarının seviyesini kabul edilebilir bir seviyeye indiremezse,
hastalıklar ortaya çıkar.
İşte Biorezonans terapisi, patolojik dalgalanmaları düzelterek ve
fizyolojik dalgalanmaları destekleyerek etki gösterir. Terapi sırasında
danışanın maruz kaldığı titreşimler sağlığa zararsızdır ve tam olarak
hedeflenen organı etkilemektedir. Biorezonans terapisinin iyi tolere
edildiği ve minimal yan etkilere sahip olduğu bilinir. Ancak bireysel
farklılıklar nedeniyle, tedavi sürecinde bazı kişilerde geçici biorezonans
yan etkileri görülebilir. Bu durumlar arasında hafif baş dönmesi, kısa
süreli yorgunluk, tedavi edilen alanda geçici rahatsızlık hissi veya hafif baş
ağrısı sayılabilir. Semptomlar, vücudun tedaviye adaptasyon sürecinin bir
parçası olarak kabul edilir ve kısa sürede kendiliğinden geçer.
İnsan vücudunda hastalıklara zemin hazırlayan hastalıklı
elektromanyetik titreşimler, cihaz sayesinde ters çevrilir ve kişiye
gönderilir. Bu iki ters elektromanyetik titreşimler karşılaştığında
nötrleşmektedir. Biorezonans terapisi, güvenli olması nedeniyle yaşlılar-
bebekler-çocuklar da dahil olmak üzere çeşitli hasta gruplarında
kullanılabilmektedir. Biorezonans terapileri, yaş kısıtlaması olmadan kalp
pili bulunanlar, epilepsi hastaları ve gebeler dışında herkese
uygulanabiliyor (Aslında gebelerde herhangi bir yan etkisi yoktur,
ancak tıbbi prensip olarak, zorunlu olmadıkça gebelere sadece
Biorezonans terapisi değil, tüm yöntemler uygulanmamalıdır).
Biorezonans terapileri frekans temelinde çalıştığı için, herhangi bir ilaçla
olumlu ya da olumsuz bir etkileşimi yoktur. 
Biorezonans terapi yöntemi, sorunun kaynağına odaklanarak
vücudun doğal denge mekanizmasını destekler. İyileşmenin kalıcılığı,
kişinin yaşam tarzına, çevresel faktörlere ve sağlık durumunun kompleks
etkileşimine bağlıdır. Uygulamanın etkisi, kişiden kişiye değişiklik
göstererek, bazı durumlarda takviye seans gerekebilir. Özellikle alerji ve
bağışıklık sistemi düzensizliği gibi durumlar için uzun vadeli rahatlama
sağlayabilir.
Biorezonans terapi yöntemi, metabolizma hızını düzenleyerek,
yeme davranışlarını etkileyen faktörler üzerinde olumlu etki ve vücuttaki
enerji dengesini iyileştirerek, kilo yönetimine destek olabilir. Ancak tek

başına yeterli olmayıp sağlıklı beslenme alışkanlığı ve düzenli spor
etkinliği ile birleştirilmesi gerekir. Terapi, vücudun kendi kendini
iyileştirme gücünü artırarak daha sağlıklı bir yaşam tarzına geçişi
kolaylaştırır. Tedavi yöntemi kişiyi düzenli ve dengeli beslenme
konusunda teşvik ederek sağlıklı kilo vermeyi destekler. İştahı ve yeme
ihtiyacını azaltan tedavi uygulandıktan sonra yine de yemek konusunda
kişinin disiplinli davranması kalıcı zayıflama sağlayabilir"dedi

NİHAT ALPARSLANNİHAT ALPARSLAN