SİYASET
Giriş Tarihi : 04-09-2023 16:32   Güncelleme : 04-09-2023 17:24

MERKEZDE BİR PARTİ ZAMANI.

Eğer bugün sağda, yani tam manasıyla Merkezde bir parti olmayışı bugün yaşadığımız siyasi problemlerin temelini oluşturuyor.

MERKEZDE BİR PARTİ ZAMANI.

NOKTA.
ERDEM NOYAN.
Bugün ülkemizde çekilen sancıların en büyük bir nedeni tam anlamıyla merkezde sağ bir Partinin
olmayışı gibi gözüküyor. Gelin sizlerle beraber bir siyasi analiz yapalım. Maalesef şu an iktidarda ve
muhalefette olan partilerin bile yapamadığı, ya da yapmak istemediği ölçüde bir analiz yapalım.
Önce parti kurucuları şunu iyi analiz yapmalıdırlar, çünkü bundan önce olduğu gibi, bundan sonrada,
ülkemizin siyasi coğrafik yapısı net olarak ortadadır. Sağı, solu, milliyetçisi, aşırı solu, radikal sağı, Kürt
gibi grupları birleştirin Türkiye’de iktidarı belirleyen ikiye ayrılmış siyasi toplum bulunuyor.
İş de ülkemizde iktidarı belirleyen iki güç bunlardır. Diğer bir değişle iktidarı, çoğunluğu elinde
bulunduran sağ kesim tutmaktadır. Ben gelin bir analiz yapalım derken bunu kastettim, yıllar öncede
durum böyleydi, şimdide durum böyle. siyasiler bunu göz önüne almak zorundalar, neden Demokrat
Parti döneminden bugüne kadar arada çok kısa dönemler hariç, hep sağ kanat iktidara gelmektedir. İş
de bunun nedeni Türkiye’ye yerleşik yüzde 65 sağ, yüzde 35‘de sol kavramındandır.
Bakın geçmiş yıllara, bugüne kadar DP, Adalet Partisi, Doğruyol Partisi, Anavatan Partisi son 22 yıldır
da AK Parti gibi sağ partiler hep ülkemizi yönetmiştir ve yönetmeye devam etmektedirler. Tabi bütün
bu süre içinde zaman zaman sağ, sol, milliyetçi cephelerde iktidara ortak olmuş, hatta Ecevit’in partisi
DSP ‘de iktidarı yakalamış olsa da bunlar hep kısa süreli olmuştur.
Geriye dönüp baktığımızda hep merkezde, milliyetçisi, muhafazakar partileri iktidarda görüyoruz, tabi
bu partiler de Meclis’ de tek başına ezici çoğunluğu sağlayamadıkları için yanlarına Milli Selamet,
Refah Partisi ve MHP gibi partileri alarak iktidarlarını sürdürmüşler ve sürdürmektedir. Tabi İlk
yıllarındaki AK Partiyi bunun dışında tutmak lazım. O tek başına çoğunluğu sağladığı, ancak ikinci
baharlarında yanlarına Milliyetçi parti olan MHP’ yi alarak yollarına devam ettiler.
Buda gösteriyor ki toplum, çok büyük yenilikler ve güçlü lider görmedikçe, tercihlerini değiştirmiyor.
İş de buda göstermiştir ki 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri ülkenin sağ, sol kavramında değişiklik
göstermemiş, aksine iki kutuplu siyasetin devam ettiğini göstermiştir.
Zaman zaman siyasi tercihler, içinde bulunduğumuz koşullarda azda olsa değişiklik göstermektedir,
ancak buda Türk Sol’ unun tek başına iktidara gelmesine kafi gelmemektedir. Eee o zaman ne
yapılmalıdır, eğer sol iktidar’ a gelecekse mutlaka sağ oylara da kaymalı ve programını, gerekirse
tüzüğünü ona göre yeniden gözden geçirmelidir, buda yetmez, bu niyetini ve liderini halka
inandırmaları gerekmektedir.
Peki, bu, bugüne kadar başarıldı mı hayır, geçtiğimiz seçimlerde bu görüldü mü hayır, CHP’ nin oyu
gene yüzde 25’lerde kaldı. Ancak bu kez kendi oy oranları gene değişmese de, tam merkezde olduğu
şüphe götüren İYİ Partiyi çıkaralım, milliyetçi ve tam muhafazakar partileri yanına alarak ancak yüzde
47’ leri yakalayabildi.
Sözün kısası sol kanat bundan önce olduğu gibi bundan sonrada, bu programları ile tek başına iktidarı
yakalaması güç gibi gözüküyor. Mutlaka Türk solu ayağa kalkıp silkelenmeli ve tek başına iktidarı
yakalamak için ne yapacağını çok iyi düşünmelidir.

Gelelim sağ parti iktidarlarına ve onların görüntülerine. Bugün sağ partilerde öyle ezici çoğunlukla
iktidara gelme görüntüleri vermiyorlar, Yukarda sıraladığımız nedenlerle çoğunluk bloğun oylarını
alarak iktidarlıklarını sürdürüyorlar. AK Parti, MHP, Hüda Par, Yeniden Refah ve DSP gibi.
Bu iktidarlara Merkez’de bir parti diyebilir misiniz hayır, zaten bunu kendileri de söyleyemiyor. Zira
halen merkezde mi, muhafazakar mı, milliyetçimi tam olarak ortaya koyamayan İYİ Parti bile tam
olarak ne olduklarını anlatamıyorlar, İktidardaki Parti AK Parti bile, tam olarak hangi kes mi temsil
ediyor oda belli değil.
Bunu en iyi yorumlayanda rahmetli Süleyman Demirel olmuştu. Başbakanlığı döneminde ben o
tarihte heyecanlı bir gazeteci olarak Süleyman Demirel’i Güniz sokaktaki meşhur bilim yuvası gibi olan
konutunda ziyaret etmiştim, zamanın Günaydın gazetesi temsilcisi bu görevi ban vermiş idi, bende
Demirel’ i o dağ gibi kitapların arasına gömüldüğü masasında ziyaret etmiş idim. Bana sağ, sol ve
iktidarı anlatırken çok önemli tarihi bir cümle sarfetmişti, bende gazetemde bütün bunları yazmış
idim.
Şimdi onun ağzından çıkan ve kendisine has sözleriyle size aktarıyorum, ‘’ Bak gardaşım, Türkiye iki
bloktan oluşuyor, siyasiler bunu görmek zorunda, bir tarafta yüzde 35’leri bulan toplam Sol, diğer
tarafta toplam yüzde 65’leri bulan oy, işte liderler bu tabloyu görmeli, ona göre hareket etmelidirler ‘’
iş de Demirel’in bu sözleri hiç unutulmamalı.
Eğer bugün sağda, yani tam manasıyla Merkezde bir parti olmayışı bugün yaşadığımız siyasi
problemlerin temelini oluşturuyor. Bugün sağ partiler bile iktidarda kalmak için yanlarına radikal
partileri bile almak zorunda kalıyorlar, peki nerede o merkez’ e yıllarca oy veren seçmeler yok, çünkü
onlara ulaşmaya çalışan partiler ve inandırıcı programları bile yok.
İş de bu nerenle bugün toplumun istediği koşullarda tam manası ile merkezde bir parti bulunmuyor.
Eğer siyaset bu anlayışla giderse toplumun susadığı Merkezde bir parti gene hayal olacak. Kulağımıza
bazı merkezde parti çalışmalarının olduğu geliyor. Maazallah gene eskilerden bir lider düşünülüyorsa
beyhude çaba olur. Eğer merkezde bir parti düşünülüyorsa şöyle kollarını sıvayıp, dünya’ da örnekleri
görüldüğü gibi genç, yetenekli, yıpranmamış, uluslararası tecrübesi olan, en önemlisi de toplumu iyi
tanıyan ve son olarak ta mutlaka dil bilen bir lider ortaya çıkartamazlarsa merkezde bir parti kurma
çalışmaları hayal olur, boşa çaba ve beyhude girişim olur. Bizden söylemesi.

Erdem NoyanErdem Noyan