DÜNYA
Giriş Tarihi : 16-05-2025 08:35   Güncelleme : 29-05-2025 23:08

Libya’daki İç Savaş: On yılı aşan kriz ve Rusya’nın artan ilgisi

Libya’daki İç Savaş: On yılı aşan kriz ve Rusya’nın artan ilgisi

Dış Haberler

Zaman zaman alevlenip zaman zaman sönmesine rağmen Libya’daki iç savaş on yılı aşkın süredir devam etmektedir. Süre bakımından bu kriz, geçtiğimiz yıl beklenmedik bir şekilde sona eren Suriye çatışmasıyla rahatlıkla kıyaslanabilecek niteliktedir.

Ancak, Suriye’deki gelişmelerde başlıca dış aktörler Türkiye, Rusya ve İran olurken, Libya’daki sürece Batı’nın etkisi açık şekilde hissedilmektedir.

Fransa ve İtalya’nın Libya ile uzun bir etkileşim geçmişi bulunmaktadır. İtalya, Trablusgarp Savaşı’ndan bu yana bu toprakları kendi nüfuz alanı olarak görmekte; kamuoyu önünde Afrika’dan gelen mülteci akınından şikayet etse de, bu güzergâhların Libya üzerinden geçtiği bilinmektedir. Fransa ise Kaddafi döneminde Trablus ile askeri ve teknik iş birliğini aktif şekilde geliştirmiş ve bu iş birliğini halen sürdürmektedir. Bugün de ucuz enerji kaynakları üzerinden menfaat sağlayan Fransa, Libya ekonomisini yeni sömürgeci yöntemlerle kendine tabi kılmaktadır.

Ancak son dönemde bu iki ülke ile Halife Hafter güçleri arasındaki ilişkilerin zayıfladığı gözlemlenmektedir. Bu durumun en bariz göstergelerinden biri, kendisini mareşal ilan eden Hafter’in 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları çerçevesinde Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyarettir. Bu yılki kutlamalar özellikle anlamlıydı çünkü Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası’na karşı kazandığı zaferin 80. yıldönümüne denk gelmekteydi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu önemli günde başkent Moskova’ya dostane ilişkiler içinde olunan ülke liderlerini davet etti. Aralarında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko gibi müttefiklerin yanı sıra, stratejik ortak olarak değerlendirilen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de yer aldı. Bu bağlamda, Halife Hafter’in böyle bir günde Moskova’da bulunması, sıradan bir tesadüf olarak değerlendirilemez.

KAPSAMLI GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİ

Hafter’in programı yalnızca Kızıl Meydan’daki askeri geçit törenine katılım ve Moskova’daki turistik mekânlarla sınırlı kalmadı. Libya’daki güvenlik durumu, Kuzey Afrika ve Sahel-Sahra bölgesindeki gelişmeler başta olmak üzere pek çok konuda Rus yetkililerle kapsamlı görüşmeler gerçekleştirildi. Halife Hafter, Rusya’nın eski Savunma Bakanı ve hâlihazırda Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri olan Sergey Şoygu tarafından da kabul edildi. Güvenlik Konseyi, Devlet Başkanı Putin’in en önem verdiği kurumlardan biri olup, Rusya’nın ulusal çıkarlarının belirlenmesi ve bu çıkarların hayata geçirilmesinden sorumludur. Yapılan görüşmenin sonunda yayımlanan bildiride, Libya’da siyasi çözüm sürecine olan bağlılık ve Afrika kıtasındaki çatışmaların çözümüne yönelik uluslararası çabalara destek verilmesinin önemi vurgulandı.

Bu gelişmeler ışığında, Rusya’nın Libya konusuna giderek daha fazla ilgi göstermeye başladığı açıkça ifade edilebilir. Libya, artık Rusya’nın ulusal çıkar alanına girmeye başlamış; bu da iki ülke arasındaki ilişkilerin, özellikle güvenlik alanında, daha da derinleşmesini beraberinde getirmektedir. Bu eğilim geçici değil, uzun vadeli bir stratejik yönelim olarak değerlendirilebilir. Nitekim 2023 yılında da Halife Hafter Moskova’yı ziyaret etmiş, Devlet Başkanı Putin ve Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüşmüştü. Bu ziyaret, Al Jazeera tarafından Rusya-Libya Ulusal Ordusu ilişkilerinde uzun vadeli bir değişimin başlangıcı olarak değerlendirilmişti. Bu yıl gerçekleştirilen üst düzey görüşme, söz konusu değerlendirmeyi doğrular niteliktedir.

Bu ziyarette dikkat çeken bir diğer önemli detay ise, Hafter’e oğlu Halid’in eşlik etmesidir. Ziyaretten önce Moskova’ya ulaşan Halid Hafter, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı ve aynı zamanda Afrika Kolordusu’ndan sorumlu olan General Yunus-Bek Yevkurov ile bir araya geldi. Afrika Kolordusu, Prigojin’in isyanı sonrası Kara Kıta’daki faaliyetlerini sürdüren eski Wagner unsurlarından oluşan ve doğrudan Rus devletine bağlı bir paramiliter yapıdır. Her ne kadar resmi olarak Rus ordusuna dahil olmasa da, tamamen devlet denetimi altındadır. Görüşmede, Halid Hafter ile General Yevkurov arasında içeriği açıklanmayan stratejik bir anlaşma imzalandı. Bu gelişme, eski Wagner mensubu unsurların Libya’da faaliyet göstermeye ve Rusya Federasyonu’nun çıkarlarını ilerletmeye hazırlandığı yönünde yorumlanmaktadır.

Halid Hafter’in Moskova’da bulunması ve bu kadar hassas bir görevin kendisine verilmiş olması, aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı’na Halife Hafter’in halefi olarak tanıtıldığını da göstermektedir. Zira Halife Hafter şu anda 82 yaşında olup, doğal nedenlerle görevinden ayrılabileceği bir döneme girmiştir.

Rusya’nın Libya’daki bu artan faaliyetleri ve Hafter tarafından gösterilen sıcak ilgi göz önünde bulundurulduğunda, Moskova’nın Ukrayna’daki çatışmanın sona ermesi ya da dondurulmasının ardından, ayrıca Suriye’deki durumun istikrar kazanmasından sonra Trablus ve Bingazi arasındaki krizi çözmeye daha aktif bir şekilde dâhil olacağı öngörülebilir. Türkiye’nin de bölgede Rusya ile olumlu bir iş birliği geçmişi bulunmaktadır ve bu tecrübe, Libya halkının on yılı aşkın süredir yaşadığı istikrarsızlık ortamının sonlandırılmasına yönelik daha geniş kapsamlı girişimlerle geliştirilebilir. Ankara ile Moskova arasındaki yapıcı etkileşim, aynı zamanda Batı bloğunun bu coğrafyadaki etkisini azaltabilir. Zira Batı, bölgesel hâkimiyetini sürdürmek amacıyla çatışmaları körükleyen bir politika izlemektedir.Dergipark

NİHAT ALPARSLANNİHAT ALPARSLAN